Sonia Sieff
Silinip gitmek bu kadar zor.
Sana sesleniyorum, zihnime çöreklenmiş anılar.. Yaramaz çocuklar gibi her köşe
başında çıkan ruhu karanlığa gömülmüş korkularımla, iş birliği
yapmasaydınız belki daha rahat yalnız kalabilirdim. Kendimi gömünce, arkamdan
ağlayanlardan çok yanımda kaybolanlarla ilgilenmem basit bir sebep-sonuç
ilişkisi. Ama burnumun dikine gidecek kadar ene sahip olmayan, birçoklarının
dokunuşlarınıyla sınırlı ve az da sinirli bir ben var içeride. Bağımsız
olduğumuzda serseriye dönen algılarımızın, her ayrıntıyla cilveleştiği ve asla
güzel olmayana saatlerce bakakaldığı bir dünyanın tam ortasında nefes
almaktayız. Fiziksel değişikleri sabitleştirmenin bir yolu olsa, sevgiliyi bu
kadar çok istemeyiz hayatımızda değil mi? Bizim rutin dediklerimiz aslında
başkalarının bedenleri arkasına sığınmış ve hayatımıza müdahale etmeye karar
vermiş kimsesiz düşüncelerden ibaret. Tamam daha fazlası da var ama izlerin,
onların izlerinin sen de bıraktığı tekrarlara ne kadar bağımlı olduğumuz
gerçeğini sıyırıp alırsak üzerimizden geriye sadece koca bir korkak kalıyor.
Zaten adlandırma konusunda bu kadar zayıfken, tüm tembelliğimizi kullanarak
asla sahip olmadıklarımıza yön vermeye çalışıp ayakta kalıyoruz. Tebrikler,
başarılıyız ki hayatımızda “yok” diye bir kelime var. Her şeyi silip gitmeye
yemin ederek, günahkar damgasını en açık yerimize vursak da, halen tek bir
maskenin arkasında kaybolduğumuzu iddia ediyoruz. Oysa yapılan her hareketin
içinden nedenler dizgesini çıkartıp bunu “acılar” adında şiir okuyarak yüzümüze
vuran bir sürü insan var. Basit bir çark işletmecisi olarak, kucakladığımız
rutinlerimizden ve üzerimize yapışıp kalan günahlarımızdan kurtulmayı
öğrendiğimiz için mutluyuz. Peki aynı çizgiler arasında artık oynamak
istemiyorsak? Yenilmeden biten oyunların hepsi gelecek hesaplaşmasıyla şimdiden
üzerleri karalanmış bile. Bir sonraki diyebildiğimiz için yaşlandığımızın
farkına vardığımızda gerçekten yaşlı olmamız ne kadar ironik değil mi?
Kendimi küçümsemek için söylüyorum. Hangi deliğe girdiğimin bu kadar önemli
olduğu günden beri nefret edebiliyorum. Beslemek zorunda olmadığım her türlü
açlığıma boyun eğmek sorun değil. Sergilemek istedikçe tıkanan yollarımıza çareyi çoktan
unutturduk.. Bize yakınlaşmak haram, gerçeği cümle içinde bile
kullanmıyoruz. Eşleşmeden sağ çıkan sahte düşüncelere sarılarak iyi geceler
dilemek günümüzün en güzel olayı mı yoksa? Aslında kabullenmek zorundasın
her şeyi, bilmelisin ölmeyi. Söz, elim de seninle olacak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
my cracks