13 Mayıs 2010

Kafa Notları: Dön(me) Dolap


Aldığın her nefes için hesap sormak gerekir mi kendine? Bu kadar bilinci açık olmak iyi mi? Görmemiz ve görmememiz gereken o kadar çok şey var ki şeçmek hepsinden daha zor. Hal böyleyken ya kör ebe oynayacaksın ya da odanın ışıklarını yakacaksın. Galiba ben kör ebe olamıyorum. İçimde bir yerlerde isyanlar kopuyor. Boyunduruk altına girmek istemiyor bilincim. Her anı kazıyarak, kazıtarak yaşamak istiyor. Ama buna dayanabilir miyim bilmiyorum. Senden birilerinin daha olduğunu bilmek korkutucu. Ben yerimi bulamamışken bir soru daha ekleniyor bilinmeyenler tayfasına ve bu gemi gitgide doluyor. Ya ayrılmalı artık bu limandan ya da ya da birşeyler bırakmalı geride arkama bakmadan. Ama bilemem ki attıklarımın değerini. Beni değersizleştiren gerçekten benim için değerli olmayı hak ediyor mudur? Kabul etmek bir erdemlik midir? ya da ezikliğin ta kendisi midir? Buna karar veremem şimdi. Beynim hacim sınırlarını zorlarken, düşüncelerim yeni uykuya dalmışken, zindan gecenin ortasında tek kişilik hücremde ve her bir hücremde solunan yalnızlıkla buna karar veremem..
Ruhum, geleceğinden şüpheli, şimdiki zamana kelepçeli ve bütün kaybedenler kadar dertli. Her yanım çelişiyor, neden böyleyim? Çelişkide olunca her iki tarafında kalbini kazanabilecek miyim? Ya başka bir yol varsa? Kime neyin hesabını vermeye çalışıyor bu beden, bunu yapacak tek kişi belliyken. Ne kadar kontrolden çıkmışım. Karanlık çöktüğünde ruhum bir bağımlı gibi titriyor. Gece örtemiyor, saklayamıyor kendi günahkarını. Kim bilir kaç kişinin düşünceleri azıyor ortalık siyaha bürününce? Bir yudum şarap ve çok az kalmış huzurumla zamana bırakıyorum kendimi. Neyi ne kadar kaçırdım  bilmiyorum ama asla başa dönemeyeceğim çok açı bir gerçek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails