“İşte
geliyor! Yıldızların arasında, dünyaları yutarak, atomlardan, güneşlerden
enerjiyi emerek, işte geliyor! Kurşunlar öldürmüyor onu... köpekler ısıramıyor!
Sağduyunun sesini dinlemeyi reddediyor! İşte, şimdi de bir hidrojen bombasını
yuttu. Ah, Tanrım, geliyor... bizim tarafa! Kabus asteroid, manyak vakum,
trans-kozmik serseri! Durduramıyoruz onu. Fotonlarla sarhoş oluyor, zehirli
plutonium’dan pizzalar yiyip semiriyor. Petrolümüzü istiyor, güzelim
kömürlerimizi istiyor, Graceland Birinci Hava Birliği’ni, askerlerin iplere
astığı ıslak çamaşırları bile istiyor. Her ergi yalayıp yutacak, her voltu
çiğneyecek, meğer ki... İşte, manyetik lazer filemizi parçaladı. Dikenli tellerin
yararı yok, napalm ona bir ziyafet! Kurtulamıyoruz, yönünü değiştiremiyoruz...
onu ancak bu küçük çocuk durdurabilir!”
Küçük çocuk, 20 yılını da yanına alarak büyümeye devam ediyor...
İyi ki
doğdum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
my cracks