Nerede kalmıştık? Unuttum.. En çok girenden başlayayım o
zaman. Benim gölgelerim var. İnanmıyorsanız tek tek ispatlayabilirim. Gün
batışına kir bulaştırınca ya da beyin uzuvların arasından egonu uzattıkça
yaşlanmıyorsun. Anlasana! Geriye dönük aldıklarını, sağa sola bulaştırarak yaş
kazandığını sanıyorsan, elbet bir gün sen de kusacaksın o korkuluktan sarkarak.
Kendini uzaklaştırmak için tuttuğun arkadaşlarının eline sürülmüş basit bir
tesadüften daha öteye geçebileceğini mi sanıyorsun? Ya da aldığın kararlar.. ‘Hepsi
mi?’ diye bakma gözlerime. Sen kendinden utanıyorsun ve en kötüsü de anlamaya
devam ediyorsun. Seni kör edip beynini ezsem ne kadar mutlu olacağımı
hesaplayarak bile zamanımı çalabiliyorsun. Yapma.. Kendimden başlıyorum,
gerisini getirememeyi boş ver, ileriye gitmemin tek suçlusu sensin.. Evet
taşınacaksın ama önce ben bitirmeliyim ya da hiç başlamamalıyım. Çok görev
alırsak ne kadar yükseliriz diye düşünen bütün düz mantık canlılar hakkında
öyle sempatik düşüncelerim var ki sanırım bu dünyadan ayrılırken yanıma bile alabilirim
onları. Hem bir gün durursam, yanımda gülünebilecek bir şeylerin olması gerekmez
mi? Ayinime davet ediyorum sizi.. Bir şarkıya 150 kelime sığıyorsa eğer,
hayatıma ters orantı yapacak kadar şeyi nereden bulabilirim diye kara kara düşünüyorum.
Hayır, yardım etmeyin! Ben zaten karışıyorum hayatınıza siz isteseniz de
istemeseniz de. Ben zaten ön sıradan yer buluyorum kendime sen en kötü
performansını sergilesen de. Merak etme.. Bitiyor diye üzülmeyin, tükenmemeye o
kadar çok alıştırıldık ki öldümüğüzde ot olarak tekrar doğacağımızı düşünen
dedelerin torunlarıyız. Sonsuzluğu yapıştırınca karakterinin üzerine, kukla
gözükmemek için yaptıklarınla daha çok yok oluyorsun. Farkına var! Aldığım
kararın izlerini hayatımın her yerine özenle taşıyabildiğim için azim notumu
yükseltsem de içerideki işçiliğe gereken saygılı göstermediğim için hep yarım
kalıyor rüyalarım. En güzel yerine biber süren anneler kadar istikrarlı olsam,
sürünebilen varlıklar arasında yerimi sağlamlaştırmış olurdum. Bir de kapıdan
çevrildiklerim var ki, onlara zamanımın kodlarını vererek nerede olduklarını
hatırlatmaya çalışıyorum. Benim görevim ortaya çıkarmak olsa başımı kuma
gömerek sana ‘seni seviyorum’ derdim ki senin kelimelere sadık kaldığından çok kendime
saygım var. Yapmıyorum.. Belki kenarda durunca daha heyecanlı geliyor olabilir
size hayat ama içinize aldıklarınızın uçlarına bu kadar itaat ettiğinizde,
siyaha saplananların dürüstlüğünü saatlerce tartışabilirim. Sıraladıklarının ya
da değer biçtiklerinin içinde kimlerle yattığını ben biliyorsam sen ne
hissediyorsun? Aldatma.. Sana arkamdan iş çevirmen için tek bir şans veriyorum. Sakın kullanma!
Tükürmediğimi yalamak en güzeli..
İyi geceler.
Tükürmediğimi yalamak en güzeli..
İyi geceler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
my cracks