20 Ekim 2010

Kalp Notları: Seni Seviyorum

Sızlayan ellerimle yazıyorum, gölgesi düşmüş kalp kırıklarımın matemli yalnızlığını. Acı yükseliyor yumruk duygularımın, sızlayan damarları arasından. Ufak çarpıntılar düşüyor, keşke yanımda olsan aşkım.. Dönüyor bir şeyler, ne başım ne dünya.. Küçücük ellerimden alınan, paketi açılmış çikolatanın, zihnimdeki çok istekli zamansızlığın acımasız gerçekleri var. Bilinmeyene savaş açmak değil , o puslu havada gökyüzüne atılan utangaç bakış. İçkinin ilk yudumuyla son yudumu arasında dudaklarımdaki cam bağımlılığını ölçen tutkulardan uzakta, üç dört ağacın arasında, zifiri karanlığa basıyorum ruhumu, süzülen yaşlarımın tuzlu hisleri arasından fısıldıyor adım aralıklarım..
Seni seviyorum..

Yaşaran gözlerimle yazıyorum, bir okul sırasına kazınmış baş harfler kadar derin izlerim. Saçına karışan rüzgarın, havayla paylaştığı tel tel kokunun, bir görünüp bir kaybolan bulutlu hava yıldızları gibiyiz.. Bir şekilde derimin altına giren tınıların, ilkbahar kuşlarının söylediği aşk şarkılarına karışası var.. Yeşilini zamana satan güzü sarıya boyayan yapraklar arasında, küfürlü istanbul temposunun kiremit kokulu salaş sokaklarında, yüksekliğinden korktuğum duvarlarına karalamışlar sözcüklerimi..
Seni seviyorum..

Titreyen bedenimle yazıyorum, yarıda kalmış her şeye söverek, geçiriyorum orospu olmuş zamanımı. Yol kenarlarında ruhu sıyrılmış, canı sökülmüş, tek atımlık kalp atışımla yaşıyorum. Sevmeyecek derken içilen son biranın rengine sığdırmak istiyorum sonbaharı.. Birkaç hırçın dalga sonrası beliren deniz köpüklerine, akşam üstü güneşini sürüp, hala yanımdasın duasıyla kapıyorum gözlerimi. Bir çocuk arabasını karşılıyor bedenim, ufak bir gülücük yakalamak için eğiliyorum yokluğunun üstüne. Yönlendirmeler, yansıtmalardan alacaklı, kuruş hesabı soran pinti kaderin hesap defterinde arıyorum aşkı. Dün koynumdaydın..
Seni seviyorum..

Aşık olan kalbimle yazıyorum, yalnız uyuduğum gecelerden kalma bir saplantı. Gelmeyeceğini düşündüğümde, yanıma kağıt kalem alır, salıncak bir ruh tahtası bulur, hislerimi üzerine oturttuktan sonra, gecenin şerefine yavaş yavaş nefes almaya başlardım. Gittin deyince, çekilen göğüs kafesimin boşluklarında gömülü huysuzluğunda, geceye bulanmış siyah martılar görürdüm. Günaha kanat çırparlar o saatte, görünmeyenle beslenip, umutsuzluğa göç ederlerdi.. Sevdiğim tek şey var o zamanlardan. Güneşin, tüm aşağılık hakaretlere rağmen, ağır ağır, her saniye büyüyerek, ışığına senide katarak içimde yeniden doğması..O zamanlar da söylerdim aşkım,
Seni seviyorum

Ölmek istiyorsun..
 Senden ricam bensiz ölme olur mu?


Green Eyes

Honey you are a rock
Upon which I stand
And I come here to talk
I hope you understand

The green eyes
Yeah the spotlight
Shines upon you

And how could
Anybody
Deny you

I came here with a load
And it feels so much lighter
Now I've met you

Honey you should know
That I could never go on
Without you

Green eyes

Honey you are the sea
Upon which I float
And I came here to talk
I think you should know

The green eyes
You're the one that I wanted to find
And anyone who tried to deny you,
Must be out of their minds

'Cause I came here with a load
And it feels so much lighter since I met you

Honey you should know,
That I could never go on
Without you

Green eyes, green eyes, ohohoh...

Honey you are a rock
Upon which I stand.

2 yorum:

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails