11 Aralık 2010

Söyle..

Alarmın henüz birinci çalışıydı her zaman olduğu gibi ikinciye izin vermeden alarmı kapatıp toparlanmam için gereken 10 saniyemi tavana bakarak geçirdim. Bulanık görüntüler arasında uzun bir aradan sonra ilk kez yalnız uyandığımı hissettim. Bu sabah kimse beni düşünerek uyanmayacaktı, son bir kaç saniyemde bu düşünceyi kafamdan uzaklaştırmak adına tenimle buluşan soğuk zemin, bedene saygısını yitirse de halen insanlığını koruyan bir denge içerisindeydi. Geceden kalan fırtına sesleri yerini sağanak yağmur bırakmış olsa da odadaki zifiriyi zorlayan karanlık zaman olgumu yerle bir etti. Böyle zamanlarda yapılması gereken tek şey vardı. Yorganın altından çıkmayarak öğlene kadar uyumak ve sonra ağır ağır kalkıp geç bir kahvaltı ve üstene bir kahveden sonra ödünç bıraktığınız sıcaklığınızı yorganın altından alıp, film izlemek. Fakat hayat tek seçeneğe bile indirebilmişken beni neden  bütün hepsini elimden almasın ki. Teknik resim uygulamam için dışarıya attığım ilk adımda, içime çektiğim ilk buz gibi havada ve tenime değen o ilk damlada acıdan farklı bir şey değildi düşüncelerimi ayartan. Her zaman geçtiğim yerlerde duvarlara yazılmıştı gerçekler.. bugün metro da kimse gülmüyordu, taksim meydanına çıktığımda durup gökyüzüne bakmıyordum, gümüşsuyu üşütmüyordu ve boğaz, boğaz ilk kez yanımda değildi.. Hepsini özenle tek tek yerleştirdiğim ayrıntılarım yok olup gitmişti bir günde. İçine koyacak ya da sığmadığında taşacak neyim varsa alınmıştı elimden. Ben boşlukta süzülen ihtiyaç duyulmadığında kuruyup yok olan canlılığım ile satırlarıma sürttüğüm bir kaç yavaş nefeste bulamadıklarıma ağlıyordum.. Parmak aralarımdan giren soğuk, avuçlarımda hayat arasa da, çıkmaz yığınların arasında kaybettiği gölgesiyle gövde gösteresi yapıyor. Köşe başında gördüğü kimsesiz bir güzellikten ibaret olan kalp atışlarımdan  geriye kalan talan uçurtmaların fırtına nefretiyim. İki ayna arasında gerçeklerin ters düz olduğu hayat örnekleri bulsam da, bu gece şerefine içtiğim sensizlikten, göğsümü yakan kutsal bir acı hissediyorum. Peki loş ışığın cansız yansımaları için kapattığım gözlerimde,  dudaklarının karşıma çıkması? Bir kabus gibi terlesem de bir ölüden  daha fazla kapatmak gözlerimi? Bu kadar siyaha bulanan bir bedene uzattığın desen oyunlarının, aynı başlık altına toplanan vasat roman yazarlarından farksız olmaması.. Sebepten yoksun niyetlerin yarı yolda cayarak berbat ettiği hayatlar.. Var olduğu günlere lanet okuyarak , giderayak yapılan olmamışsın gibi tavırlar..  Neden ruhuna hizmet etmekten yargılanan kalbimiz kadar mahkum olamıyoruz hayat dediğimiz zindanın içinde? Ya da firari bir heves mi parmak uçlarından bunca aya savrulan?  Tanımadığım yüzler arasında olmaktan her zaman zevk almışımdır. Bilinmediğine duyulan güvenle, bakışlarındaki durgunluğu sorgulayamayan bir kaç merak kırıntısının asla bulamadığı, tavan arası tozlarına bulanmış durumdayım. Beni saklayan ne varsa seni içimde yaşatan şeyden asla vazgeçmemesi, gittikçe batan güneşe yalvaran çocukluk hayallerime karışsa da, senin karakter vurgularına sığdırdığın sıfatlarına aldırmayacak kadar katıyım..
Dönüp dolaşıp geri gelen trenler gibiyim, gideceğim yere uzak, vardığım istasyonda yalnızım.. başa dönmekten hala yorulmadım. O kadar nefesin altında,

söyle
mutlu musun?


Bir yolculuk gibi geceleri düşümde
Gündüzleri zaten ben olamam ki
Bir kaçak gibi bütün kirlerim üstümde
Soyunup tertemiz kalamam ki
Hani gücüm vardı ruhum ölene kadardı
Hani nefes aldıkça hep bir umut vardı
İnandım, yaşadım, yaşandım daha çok

Ben doğmadan öldürüyorsun, söyle mutlu musun?
Ben hiç yol almadan durduruyorsun, mutlu musun?
Mutsuz olmamdan.

Bir terazi gibi dengesizdim tanrının elinde
Sallanıp durdum bazen güzeldi, bazen işkence
Kendimi aradım kitapların, insanların içinde
Beni bulmak için kimi yolladın peki vakti gelince
Hani kalbim vardı, ölmeden de durmazdı
Hani gözlerim gördükçe hayallerim olacaktı.
İnandım, yaşadım, yaşandım daha çok

Ben doğmadan öldürüyorsun, söyle mutlu musun?
Ben hiç yol almadan durduruyorsun, mutlu musun?
Mutsuz olmamdan
.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails