28 Ocak 2012

Günahkar Damgası

Sonia Sieff

Silinip gitmek bu kadar zor. Sana sesleniyorum, zihnime çöreklenmiş anılar.. Yaramaz çocuklar gibi her köşe başında çıkan ruhu karanlığa gömülmüş korkularımla,  iş birliği yapmasaydınız belki daha rahat yalnız kalabilirdim. Kendimi gömünce, arkamdan ağlayanlardan çok yanımda kaybolanlarla ilgilenmem basit bir sebep-sonuç ilişkisi. Ama burnumun dikine gidecek kadar ene sahip olmayan, birçoklarının dokunuşlarınıyla sınırlı  ve az da sinirli bir ben var içeride. Bağımsız olduğumuzda serseriye dönen algılarımızın, her ayrıntıyla cilveleştiği ve asla güzel olmayana saatlerce bakakaldığı bir dünyanın tam ortasında nefes almaktayız. Fiziksel değişikleri sabitleştirmenin bir yolu olsa, sevgiliyi bu kadar çok istemeyiz hayatımızda değil mi? Bizim rutin dediklerimiz aslında başkalarının bedenleri arkasına sığınmış ve hayatımıza müdahale etmeye karar vermiş kimsesiz düşüncelerden ibaret. Tamam daha fazlası da var ama izlerin, onların izlerinin sen de bıraktığı tekrarlara ne kadar bağımlı olduğumuz gerçeğini sıyırıp alırsak üzerimizden geriye sadece koca bir korkak kalıyor. Zaten adlandırma konusunda bu kadar zayıfken, tüm tembelliğimizi kullanarak asla sahip olmadıklarımıza yön vermeye çalışıp ayakta kalıyoruz. Tebrikler, başarılıyız ki hayatımızda “yok” diye bir kelime var. Her şeyi silip gitmeye yemin ederek, günahkar damgasını en açık yerimize vursak da, halen tek bir maskenin arkasında kaybolduğumuzu iddia ediyoruz. Oysa yapılan her hareketin içinden nedenler dizgesini çıkartıp bunu “acılar” adında şiir okuyarak yüzümüze vuran bir sürü insan var. Basit bir çark işletmecisi olarak, kucakladığımız rutinlerimizden ve üzerimize yapışıp kalan  günahlarımızdan kurtulmayı öğrendiğimiz için mutluyuz. Peki aynı çizgiler arasında artık oynamak istemiyorsak? Yenilmeden biten oyunların hepsi gelecek hesaplaşmasıyla şimdiden üzerleri karalanmış bile. Bir sonraki diyebildiğimiz için yaşlandığımızın farkına vardığımızda gerçekten yaşlı olmamız ne kadar ironik değil mi? Kendimi küçümsemek için söylüyorum. Hangi deliğe girdiğimin bu kadar önemli olduğu günden beri nefret edebiliyorum. Beslemek zorunda olmadığım her türlü açlığıma boyun eğmek sorun değil. Sergilemek istedikçe tıkanan yollarımıza çareyi çoktan unutturduk.. Bize yakınlaşmak haram, gerçeği cümle içinde bile kullanmıyoruz. Eşleşmeden sağ çıkan sahte düşüncelere sarılarak iyi geceler dilemek günümüzün en güzel olayı mı yoksa? Aslında kabullenmek zorundasın  her şeyi, bilmelisin ölmeyi. Söz, elim de seninle olacak..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails