Yabancı olduğumu çıkaramadıysan bu
senin sorunun deyip kendimden uzaklaşabilirim.
Neden mi yapmıyorum? Belki sebeplerim üşengeçliğimden daha fazladır. Dolambaçlı
yollarda fark edilmeyeni bulmaya çalışan gökyüzü meraklısı algımı kuma gömdüm..
Ben durduğumda onun nerede olduğunu düşünüyorum, sanki ithaflarıma layık bir tek
o varmış gibi ufak bir bağ atıyorum anılara. Derinlerde kırılan aynanın
lanetine, küfür gibi sabitlenmiş bakışlarımla karşılık veriyorum. Kimsenin
arkamda olmasına gerek yok demiştim çok uzun zaman önce. Tamam eski değil belki
ama çıplaklığımı hissettiğimin günden beri ürüyorum. Kıyamet buya sığdırılmaya
ne kadar meraklı olduğumuzu dede hikayelerinden çıkartalı kaç yıl oldu hatırlıyor
musun? Lanete sevgili demeyi tercih eden insancıl duygularımı korumayalı dündü sanki. Aramayı özledim.. Birkaç harf ile ilişkilendirilen ruh halim;
kimin yatağında, kimin istemeyerek bıraktığı sıcaklığında titriyor? Özgürlüğü
takıntı yaptığımdan beri, kapıları özler oldum. Devam eden her şeye sesleniyorum,
yok etmediklerin ne kadar vicdanlı ki kendi kendini ortadan kaldırmayı bu kadar
yetenekli. “Bizler” ile başlayan cümleleri özendirdikleri zaman diliminde
yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Belki bir faydası yok ama
dönmediğim yolların hepsine pişman olmak için adımladığımı fark ettim.
Mayın tarlasına bırakılan ayak izlerinin asaletini düşünebiliyor musun?
Parçalanmaya bu kadar yakınken kırıklarının ne kadar anlamlı olduğunu
fark edebilmek. En iyisi çok fazla uzaklaşmamak kendinden, daha az sevmek
elimden düşenleri.. En iyisi aslında insana bürümek her şeyi..
Samimi bir uykuya ihtiyacım var.
Size de iyi geceler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
my cracks