17 Temmuz 2010

Kafa Notları: Biz barıştık

Kıyasıya bir rekabete girecek gücüm yok. Sadece sessizliğini kabullenip kendi içimde çözmeye çalışıyorum sorunlarımı. Sonsuzluğun içinde ufak toprak kazılarıyla kendime güzel bir mezar hazırlamak asıl niyetim. Ne zamandır ve ne zamana kadar kendimi sevmemeye devam edeceğim bilemiyorum. Ya şeytan uyuşturmalı beynimi ya da ben yakmalıyım vücudumdaki her bir yeri.. Yine sert bakışlar topluyorum bedenimin üstüne. Bulduğum bir sürü cevap nasıl oluyorsa ufak bir boşlukta tekrar soruya dönüşmekte. Nereye kadar daha başa çıkabilirim bu durumda bilmiyorum. Zira bu vücut artık kendi kendine sığınamıyor...
Fark ettiğim en acı şeylerden biri kendime olan sevgimin azalması, böyle hazin bir sonla karşılaşabileceğimi biliyordum ama ruhumdaki iklim değişikliğinin ve amansız gözyaşlarının nedenin bu olduğunu hiç düşünmemiştim. Acı ve yapışkan gerçekleri kabullenmede müthiş bir yüzsüzlüğe sahibim bu beni yağmurlu bir havada ıslanan bir çiçek kadar masum kılmasada bir yerlerde yanmayı da haketmeyecek kadar iyimser kılar. Bu yüzdendir ilk kez tebessümle karşılıyorum olanları. Cümlelerim kaçak dövüşüyor çünkü farkına vardığım başka bir durum daha var. Yalnızlığım, evet bir çoklarının ağzına bile alamadığı, benimde yazmadan önce bir dizi saçma cümleye ihtiyaç duyduğum baş belası durum. Aslında çok göz önündeydi, son zamanlarda çok yaklaştığımı da hissediyordum cevaba ve beklenen oldu, sevgi paylaştıkça çoğalan değil midir? Peki ya sen daha kendine olan nefreti dinderemezken  olmayan bir şeyin çoğalmasına, seni sarıp sarmalamasına nasıl medet umarsın? Bu kendime attığım en büyük kazıklardan biri olmalı. Şüphesiz kendime güven oyu isteme hakkım olsa yapacak ilk şey kendimi kovdurmak olurdu ama nereye kadar  benliğimden çıkıp bu bedenin karşısına geçip bir bilmiş gibi kendime kızabilirim? 
Artık barışmanın vakti geldi. Madem bütün bu olanların nedeni sevgisizlik, ben de kendimi severek işe başlasam daha iyi olacak galiba. Bir kutlama yapmak gerekir buna ama fonda müslüm gürses çalarken ben nasıl bir kutlama yapabilirim bilemiyorum. Çok şasırmayın bir tek şarkısı var dinlediğim ama çok güzel bir şarkı neyse konumuz müslüm değil. Bugün bir kız arkadaşıma mesaj atmak istemediğim halde attığımı gördüm. Eski ben kendine kızar(ne çabuk girdim moda) bunu bütün gün sorgular, bir takım ciddi kararlar almadan konuyu kapatmazdı. Yeni ben, cici ben bunun çok büyütülecek bir konu olmadığını düşünmekte istemiyorsan atmazsın mesaj olur biter.Ooo ben bu yeni ben ile acayip iyi anlaşacağız gibi gözüküyor. Kurduğum son cümlelerin ağır dozda şizofrenik madde içerdiğini düşündüğünüzü hisseder gibiyim. Ama siz halen bir beden de bir kişi yaşadığınızı düşünüyorsanız, beyninizi ihtiyacı olan birine bağışlayında boşa gitmesin derim ben.
Son bir şey daha var. Geçenlerde ablamın düğünü için taaa ingiltere den gelen babamın dünyalar tatlısı kuzeni Turgut amcanın, sıradışı hayat hikayesi beni hem duygulandırıp hem de kulaklarımı çekmeme neden oldu. Evet hayatımızın en güzel dönemleri genç yaşlarımızın içinde bulunduğu dönem ama aynı zamanlarda şeytanın insan yörüngesine en yakın olduğu zamandır. İzlediğim Flashback of a fool(öneririm) filmiyle, turgut amcamın hayat hikayesinin tek bir ortak noktası vardı. Gençken yapılan hatalar maselef geçmişte kalmadığı, üstüne üstlük büyük bir küstahlıkla bütün hayatımıza tesir edebileceği gerçeği. Çok  yapışkan ama gerçek..


İşte o müslüm şarkısı..

23 yorum:

  1. çok doğru diyorsun bir bedende tek kişi değiliz iki, üç kim bilir belki daha fazla kişi taşıyoruz..
    ve bu arada insanın kendisiyle barışık olması güzel bir şey..umarım bir daha aranız bozulmaz..:)

    YanıtlaSil
  2. benimle aynı düşünmene sevindim(yaşasın tek değilim) :)

    YanıtlaSil
  3. :)bence çoğu insan bunun farkındadır. yani ben öyle sanıyorum:)

    YanıtlaSil
  4. öyle düşününce daha az deli duruyoruz da ondan ;) evet evet herkes biliyordur bunları:))

    YanıtlaSil
  5. :D:D hadi ya cidden o yüzden mi öyle düşünüyorum acaba:S:)ama yok ya gerçekten herkes biliyordur :))

    YanıtlaSil
  6. durum bayağı ileri düzeydeymiş sende :))

    YanıtlaSil
  7. Korkulacak düzeye cıkmadı hissedebiliyorum bunu:p herkes dile getirir deli oldugumu. Ama suç bizm mi hayat bu hale getirdi:) hayat utansın:)

    YanıtlaSil
  8. Korkulacak düzeye cıkmadı hissedebiliyorum bunu:p herkes dile getirir deli oldugumu. Ama suç bizm mi hayat bu hale getirdi:) hayat utansın:)

    YanıtlaSil
  9. ben daha çok bak dalgana modundayım. Sana da tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil
  10. peki :) tavsiyene uyucam en iyisini yapıyorsun valla bazen bende yapıyorum ama her zaman olmuyor işte:)

    YanıtlaSil
  11. sonuçta başkalarının beyninde bizimle ilgili düşünceler tomurcuklandıkca biz takmaya devam edeceğiz ama önemli olan bunu düşük seviyede tutmak. Tabi söylemesi kolay :))

    YanıtlaSil
  12. yok ya isteyince takmaz insan ya. herşey kendi elmizde :)

    YanıtlaSil
  13. Peki neden takıyoruz o zaman?

    YanıtlaSil
  14. kendimize acı çektirmeyi seviyoruz. olayların üstüne gitmeyi seviyoruz. herşeyi olacağına bırakıp beklesek her şey daha güzel olacak belki ama bekleyemiyoruz işte. düşünüp düşünüp kendimizi yıpratıyoruz.Hiç birşey kendimizden önemli değil hayatta. bunu sonradan farkediyoruz ama bazen iş işten geçmiş oluyor.o anda bunları düşünebilsek kimse kafasına takmaz birşeyi. bence yani:)

    YanıtlaSil
  15. evet söylediklerine sonuna kadar katılıyorum ama içimizdeki çoğunluk bunu yapmamıza sürekli engel oluyor:)

    YanıtlaSil
  16. Keşke olmasa ışte. Kimisi bunu uygulayabiliyor kimisi uygulayamıyor maalesf:)

    YanıtlaSil
  17. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  18. Uygulayabilen kimisiler nerede çok merak ediyorum:)

    YanıtlaSil
  19. her zaman olmadığını söylemiştin, kandırdın beni :))

    YanıtlaSil
  20. şaka yapıyorum yav:) yine sözümün arkasındayım:) her zaman olmuyor tabi işte olaydan olaya değişiyor:)

    YanıtlaSil
  21. hepimiz öyleyiz galiba olaydan olaa değişiyor:)

    YanıtlaSil

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails