27 Temmuz 2010

Kitap Notları: Mülksüzler

  Shevek'in içinde çoşku gizemli bir şekilde, karanlıktan yükselen, akan suyun sesi ve kokusu gibi yükseliyordu. Bir sınırsızlık, açıklık, apaçıklık duygusu kapladı içini, sanki özgür bırakılmıştı. Takver'in başının arkasında gök yükselen ayla aydınlanıyordu: uzaktaki tepeler berrak ve gümüşi bir renkte yüzüyordu."Evet, doğrusu bu," dedi bilinçsizce, başka biriyle konuşuyor olduğunun farkına varmadan; düşünceli düşünceli aklına gelenleri söylüyordu. "Hiç farketmemiştim."
    Takver'in sesinde hala biraz kırgınlık vardı. " Hiç farketmek zorunda kalmadın."
    "Neden?"
    "Herhalde hiç bir zaman olanağı görmedin."
    "Ne demek olanağı?"
    "Gerekli kişiyi!"
    Bunun üzerine düşündü. Bir metre arayla oturuyorlardı, dizlerini tutup kıvrılmışlardı, çünkü hava soğuyordu. Nefesleri boğazlarına buzlu su gibi geliyordu. Düzenli yükselen ayın ışığının altında birbirlerinin nefeslerinin hafif buharını görebiliyorlardı.
   "Bunu gördüğüm gece." dedi Takver, "senin Kuzeybatışı Enstitüsü'nden ayrılmadan önceki geceydi. Bir parti vardı hatırlıyor musun? Bir kısmımız oturup bütün gece konuşmuştuk. Ama bu dört yıl önceydi. Üstelik adımı bile bilmiyordun." Sesindeki hınç gitmişti: Shevek i mazur görmek istermiş gibiydi.
    "O zaman bende, benim şu son dört günde sende gördüklerimi mi gördün?"
    "Bilmiyorum. Ayırdedemiyorum. Yalnızca cinsel değildi. Seni daha önce o yönden farketmiştim. Bu ise farklıydı; seni gördüm. Ama şu anda senin ne gördüğünü bilmiyorum. Seni pek iyi tanımıyordum doğrusu. Yalnızca, konuştuğunda, seni apaçık, her şeyinle görüyor gibi oluyordum. Ama sen benim sandığımdan çok farklı biri olabilirdin. Bu da ne de olsa senin hatan olamazdı," diye ekledi." Sende gördüğüm şeyin gereksinmem olan bir şey olduğunu biliyordum, yalnızca istediğim bir şey değil!"
    "İki yıldır Abbenay'daydın ve beni..."
    "Aramadım mı? Tek yanlıydı, benim kafamdaydı, sense adımı bile bilmiyordun, insan ne de olsa tek başına bir bağ kuramaz!"
    "Eğer bana gelirsen benim bağı istemeyeceğimden korkuyordun o zaman."
    "Korkmuyordum. Senin... zorlanamayacak bir insan olduğunu biliyordum...Peki galiba korkuyordum. Senden korkuyordum. Hata yapmaktan değil. Hata olmadığını biliyordum. Ama sen kendindin. Başkalarına benzemiyorsun. Senden korkuyordum, çünkü benim eşitim olduğunu biliyordum!" Cümlesini bitirirken ses tonu sertti, ama bir an sonra yumuşak bir sesle, hafifçe, " Önemli değil gerçekten Shevek," dedi.
                                                                                                                                          sayfa 153-154
Mülksüzler
Ursula K. Le Guin

2 yorum:

my cracks

Hızımı alamadım

Related Posts with Thumbnails